Wolfram|Alpha

8 Aralık 2011 Perşembe

Més que un club


"Wow, İşte bu işte Nou Camp" bu fotoğrafı çekmeden önce dile getirdiğim ilk tepki bu olmuştu. Fanatik Katalan Barça taraftarı bir şeyler mırıldanıyordu ama ben stadın büyüsüne kapılmış bu kareleri ölümsüzleştiriyordum. Aslında o an anladım bu gibi şeyleri çok büyütmemek gerek, alt tarafı bir stat ha 32bin ha 98bin ve ya ha siyah-beyaz ha bordo-mavi ama gerçekten o asilliği o heyecanı o gururu hissediyorsunuz içinizde her "boca" dan stada doğru yöneldiğinizde. Ama insan belki mühendis olduğundan mıdır bilmiyorum ama stadın koridorlarında gezerken taşıyıcı kolonlara bakması ve ya işte bildiğin beton, bildiğin demir diyor, çünkü hayalinde hep olağan üstü şeyler var Nou Camp ile ilgili ama o da sonuçta demir-beton yığını. Fakat kulağınızı o betonlara dayasanız neler anlatıyor o duvarlar. Ben derim iç savaşın hırsı siz dersiniz nice kupalar nice yıldızlar. O yıldızlar bugün sahada olmasa bile yetişen yeni yetenekleri ya televizyondan ya da şeref tribününden izliyorlardı.

Fanatik Barçalı amigos bizi belkide maçın en iyi izlenen kısmına götürdü ve aramızda anlaşacak hiçbir ortak dil olmamasına rağmen ısrarla Barçalı olmanın ne anlama geldiğini, Nou Camp ta işlerin nasıl işlediğini, Holiganların hangi sıralarda oturduğunu, Kadrodaki genç oyuncuların hangi takımlardan alındığını vs vs hepsini anlatıyordu. Ve ilginçtir, bildiği hiçbir dili bilmeme rağmen onu anlıyor ve onun da beni anladığını biliyordum. Bu arada italyancamı da baya geliştirmiş oluyordum. Oturduğumuz yer o kadar asil insanlarla doluydu ki bazıları çekirdek çitletiyo, bazıları oturmuş ellerini bağlamış tiyatro izler gibi izliyordu. Bazısı birasını almış arkadaşlarıyla sohbet ediyor sadece barça nın tehlikeli ataklarına bakıyordu. Bazısı çocuklarını alıp gelmiş onlara Barça lı olmanın ne anlama geldiğini anlatıryodu. vs vs. Uzun lafın kısası Türkiyede maça girmek için 1.5 saat kuyrukta beklerken, Dünyada en azından yarım milyar kişinin bildiği Camp Nou'ya elimi kolumu sallayarak hiçbir polis sorgusu olmadan 5 dk da girmem garip bir suygu yarattı. Yani maça girdiğime dair bir his yaratmadı o yüzden Camp Nou da olduğumu anlamak bira da zaman aldı. Günün en güzel hareketi ise Amigos'un bizi her iki yarı da da Barça nın atak yaptığı kaleye götürmesiydi ve staddaki "amigo"ları tanıyor olmasıydı baya güzel vakit geçirtti diyebilirim. Ayrıca şunu hissettim ki taraftar gençlere çok önem veriyor ve onları sürekli destekliyor. Hata yaptıklarında kızmıyor aksine alkışlıyor moral veriyor. Son dakikalarda(4. golden önce) Pedronun girdiği ikili mücadelede hafif sakatlık geçirmesi taraftarın oyunu izlemeyi bırakıp Pedro Pedro diye bağırarak ona moral vermesi beni baya etkiledi. Buna ek olarak, korner olmaması gereken topun genç barçalı tarafından hakemi yanlış yönlendirip, kendi lehine korner kararı verilmesi sağlaması da taraftarlar tarafından hoş karşılanmıyor ve oyuncuya "niye yalan söylüyorsun" diye homurdanıyorlardı. Bu da taraftarın takıma nasıl sahip çıktığını, futbol açısından değil ama kültür açısından nasıl benimsediğini göstermeye yeterli midir bilmem ama bence öyle çünkü Barça, Mes Que Un Club.

8 Ekim 2010 Cuma

Hoşgeldik - Hoşbulduk

Benim de bir bloğum mu oldu ne? Sanırım öyle oldu. Uzun zamandır istediğim bir platform oluşturma çabamın küçücük bir sonucu olarak görmek lazım. Neyse saçmalamayım, uzun lafın kısası "selam olsun herkese"...